Birtakım beklemeler içindeyim, öylece bekliyorum.
Yaz mevsimini hiç sevmem. Yaz başında sezon finali yapıyorum ben, yazın büyük değişiklikler yaşamayı, efendime söyleyeyim aşk yaşamayı, birileriyle tanışmayı reddediyorum. – Hıhım, kışın aşktan aşka koşuyorum çünkü! (Eve git, işe gel, arkadaşlarınla buluş, spora git.) Dolayısıyla neyi, kimi, kim için beklediğimi bile bilmeden, Eylül'ü bekliyordum. Neyse Allah Baba benim bu umarsız bekleyişimi gördü de, önüme hakikaten beklemeye değen bir şeyler koydu. Bekliyorum.
Bu arada fantastiş bir 4 günlük Çeşme kaçışım oldu, Bayram’da Mersin, Ağustos sonu Yunanistan; Eylül’e bir şey kalmadı.
Dün 1-2 hayalimi paylaştığım biri, bana, “Bak, bunların hepsini bir yere yaz işte Merve!” dedi.
Yazarsam, sonra onları birileri okursa, çok utanırım diye düşündüm. Bir de yazarken de yazdıklarım çok anlamsız gelebilir gözüme. Harflere dökülünce anlamını yitirebilir. Aklımda, kalbimde daha güzel işte. Tam da uyku öncesi, olması gereken yerde!
Sonra görüşürüz.
4 yorum:
Merhabalar;
Blogunuzu yeni keşfettim ve hemen takibe aldım.
141. takipçiniz benim.
Bana da gelirseniz sevinirim :)
İyi Bayramlar
Sevgiler
http://whiteglaze.blogspot.com
twitter: @_gamzeahmet_
arayı çok uzatıyorsun ama merve:( post unu okuyunca inanamadım 3 ay olmuş yazmayalı sen..
bense yıllardır seni bekliyorum sanırım ve kurtulamıyorum
sonra görüşürüz dedin o sonrayı iple çeker olduk.
eylül de geldi yarılamaya ramak kaldı hadi artık jelo hanım, bi zahmet bizi de düşün.
Yorum Gönder