4 Eylül 2011 Pazar

SERTAB ERENER VE KANKALARI HAKKINDAKİ MÜHİM DÜŞÜNCELERİM


Sertab Erener'le ilgili ciddi sıkıntılarım var. Ne zaman başladı, bu sıkıntılarımı tetikleyen birtakım etkenler nelerdi, tam hatırlayamıyorum. Ama ciddi bir şekilde Sertab Erener'le bir uyum sorunu yaşadığımı itiraf etmeliyim.

Öncelikle bu, Demir Demirkan'la yaşadığı olağanüstü müthiş yaşantıyı pompalamasından kaynaklanabilir düşüncesindeyim. Geçen sene Ayşe Arman'a verdiği röportajda sabahları çin çayı içip sevgilisi Demir Demirkan'la felsefi sohbetler yaptığını anlattığından beri, "felsefi sohbet" nedir merak etmekteyim. Bu bir... İkincisi ise, Sezen Aksu gibi, Sertab Erener'in de yavaştan bir "tabu" hâline getirilmesi, herhangi bir devlet konservatuarına gittiğinizde 500 benzerini duyabileceğiniz "ses"inin yere göğe sığdırılamaması. Bu, "Sertab ve eşsiz sesi!" dönümü ne zaman gerçekleşti hatırlamakta zorluk çekiyorum. Makber'i, muhtemelen abisinin CD dolabında bulduğu Buddha Bar albümünü kendine fon müziği yaparak söylediği dönemler olabilir. Tam hatırlamıyorum.

Ay bir de, herrr seferinde Demir Demirkan'la niçin hâlâ evlenmediklerinin sebebini "Devlet niçin bizim ilişkimizi onaylasın canım?" cümlesiyle açıklaması. Başşşşşştan aşağı klişe! Sanırım benim problemim şununla, farklı bir şey yaptığını düşünen insanların bu farklılıklarının defalarca altını çizmesi ve kendilerince farklı buldukları özelliklerinin birbirinden itici klişelere dönüşmesi. Tam anlatabildim mi bilmiyorum.

Örneğin,
"Evlenmeyi düşünmüyoruz. Biz zaten birbirimizi seviyoruz. Devlet niçin bizim evliliğimizi onaylasın yahu?" cümlesi, ilk kim tarafından söylendiyse, şüphesiz ki hayli cool bir açıklamaydı. Ve fakat, artık değil. Artık boş, şişirilmiş, klişelenmiş. Böyle bu.

Bilmem farkında mısınız, ben mesela, dünyanın en boş beleş insanı olduğum için bir süredir farkındayım: Sertab Erener ve arkadaş grubu gittikçe birbirine benzemeye başladı!

Sertab Erener, Demir Demirkan, Elif Şafak ve eşi, Sinan Çetin, Serdar Erener ve sevimli zevcesi Nil Karaibrahimgil. Bunlar ciddi ciddi birlikte takılıyorlar (bu arada bunu varsayımlara değil, röportajlara dayandırarak söylüyorum) ve birbirlerinden müthiş etkileniyorlar bence.

Sanırım hepsini Elif Şafak bozdu. Zira onun da söyleşilerde birbirinin aynı sorulara verdiği birbirinin aynı cevaplarda klişeleşmiş farklılığın o çürük kokusunu alıyorum!

10 günlük bayram tatilimi bunun gibi tespitlerle doldurdum.

22 yorum:

Adsız dedi ki...

ay aynisi ben de yazdim gecen gun, ay aynen ay. yani burada degil de facebookta bir tasma ani yasamistim. elif safak'in " ruhum gocebe.. gocup duruyorum... ben amerikadayken de goctum... eyup benim gocmemi biraz yavaslatti ama hala gocebeyim..." tarzi aciklamalarini an-la-dim tamam anladim artik baska bisi soylesin ya. sertab erener kismi icin ise alirim imzami atarim altina.

ikinehir

Adsız dedi ki...

"Bilmem farkında mısınız, ben mesela, dünyanın en boş beleş insanı olduğum için bir süredir farkındayım: Sertab Erener ve arkadaş grubu gittikçe birbirine benzemeye başladı!"
---
"Sanırım hepsini Elif Şafak bozdu"

ay jella bayramda neyle beslendin, üç sene önceki zehir mantığın geri gelmiş???
ya sınavın vardı ya da ete ve magazine doydun? (benim gözümde seni besleyen öğeler...)
çok güldüm çok!
sevgiler

Adsız dedi ki...

kalemi keskin eski jelatin gelmiş kesinlikle, bayıla bayıla okudum, eline sağlık. bi de güzelleşmişmiş sertap, heryanı güzel olsa ne olur tuzluk diye masaya mı oturtucaz peheeey... kalın bağırsak ameliyatından eski kocasına yeni sevgilisine eltisine görümcesine kadar bildiğimiz biri artık ne yapsa imajını değiştiremez kasmasın salsın bence...
oracle

mermaidthepregnantforever dedi ki...

"Bu dünyaya çocuk getirmek istemiyorum" var bi de. Sertap ve kocasının sürekli bodrum, müzik, çok organigiz muhabbeti, elif safakin "göçebeydim artık anayim"ini bile geçti. Super tespitler

jelatin dedi ki...

teşekkürler dostlar.
sizlerin yorumlarıyla çağlayacağım.

Adsız dedi ki...

Jelatin gene saçma sapan çemkirme yazılarına başladın. Bu tip yazılar üç beş alkıştan başka birşey kazandırmaz sana.

Sertab Erener'in saçma sapan çıkışları olduğu doğru ancak bu onun yaptığı işin kötü olduğu anlamına gelmez(ki sanatçılar bizim gibi yaşasalardı sanatçı filan da olamazlardı, tıpkı senin bir yazar olamayacağın gibi. Sanatçının ruhunda aykırılık olmalı). Ayrıca Sertab'in ekibi(sana göre) son derece yaratıcı işler de yapıyorlar. Mesela Nil'in son single'ı 0.99'a satılıyorsa, ben bu ekibi alkışlarım(Var mı bunu daha önce yapabilen babayiğit?).

Ayrıca merak ediyorum, kaç tane devlet konservatuarının kapısından içeri girmişliğin var da bu kadar rahat ahkam kesiyorsun? Haftasonu TSM korosuna filan gitmeye mi başladın yoksa?

Adsız dedi ki...

bu yazıyı okuduktan sonra tüm arşivi gözden geçirdim, ne yalan söyliim..

Adsız dedi ki...

ben de bu olaya hastayım, yorum yapmak için uzman olmanı beklerler, haftasonu TSM korosuna gittin mi ler, konservatuar a hiç girdinmiler. Şimdi bana yanlış teşhis koyup salak bi antibiyotiki içirip bi de mantara neden olan doktorum hakkında gıkımı çıkaramıcak mıyım, 6 yıl okumam mı gerekecek. Bi de 0.99 yaratıcılığına hayran kaldın madem söyleyim Soner sarı - kaba - dayı buz single ını "1" tl ye satmıştı geçen sene, haa 1 kuruş eksik olunca yaratıcı geldiyse sana o ayrı, sana iyi etkilenmeler, hayran olmalar sevgili adsız. sertabın çıkış parçası rengarenk i de meşhur bi hint parçasına söz yazmak olunca noluyo derim, ömrünü müziğe ada eşek yüküyle para kazan nirvanaya er sonunda yaptığın şey budist tapınağında duyduğun çikçiki çikçiki ye ben buna ne güzel söz yazar yaratıcı olurumsa ne deyim sevgili adsız sana yine iyi etkilenmeler, hayran olmalar, vs...
oracle

bitter lemon dedi ki...

jelatin hanım bir kere daha söylüyorum bin kere de söylerim gerçi müthişsiiin!! duygulara tercümansın her daim!

bitter lemon dedi ki...

he bi de dün akşam neydi o bi reklam seslendirmişmiş de, efendime söyliyim kovuluyomuş neredeyseymiş de bi laf arasına gövde gösterileri sıkıştırmalar ajda koooskoca ajda kompleks yap sen arkadan o da bişiler mırıldanma çabalarına gir... nedir yani bi ağır olun öyle değil mi.

Adsız dedi ki...

Sayın Jella, on numara tespitlerinize yine-yeni-yeniden düşüncelerimizi ortaya dökmüşsünüz.Ben de oldukça uzun bir zamandır kendisini ve ekibini gördüğüm her mecrada kinimi yakın çevreme itina ile kusuyorum.Kendilerine bir çift sözüm var : insan olun azıcık !

note: sen bakma kimselere, süppeeerr yazar olur senden.


arjantin

deryik dedi ki...

jella okuyucuları kendisinin büyük tiyatroda gittiği operaların sayısını da bilir, dinlediği müziği de.

ha bir de tüm arşivi gözden geçiremezsiniz, çünkü silindi sevgili dostlar. bilen biliyor.

Adsız dedi ki...

Ne kadar da herşeyi bilir havasındasınız, hayret doğrusu. Alın size Jelatin arşivinden bir kuple:

ELLERİM BÜYÜDÜ AVUÇLARINDA

21 Ağu 2009 03:18

"Bir tek annem olsun, bana bir şey olmaz..." diyordu ya Sertab Erener, Pınar'ın Anneler Günü'ne özel hazırladığı reklamda... Benim hemen gözlerim doluyordu...


Hani arşiv silinmişti?

jelatin dedi ki...

Sevgili Adsız,
Benim Sertab'a yaptığım şeyi, (ki aslında yaptığım bir şey de yok. yazıp gülüşüyoruz işte..) sen de bana yapmaya çalışıyorsun ya. ben ona yanıyorum. hatta dikkat edersen yapmaya çalışıyorsun diyorum. Senin de elle tutuluyor bir şey yaptığın yok çünkü.)

Teşekkürler sanırım beni Reader'dan da takip ediyorsun. Ya da bilmem başka türlü şeyler kullanıyorsun. Tamamdır. Anlıyorum azmini. Ancak bu kopyalayıp yapıştırdığın paragraf, bende "So what?"tan öte bir tepki uyandırmıyor.

Bence uzatmayalım. Ya da ben uzatmayacağım. Sevgiler.

deryik dedi ki...

haha, emin olunuz konu jelatin olunca, eh evet, bir şeyler bilirim. oh yes, bilirim. arşivi, silinişi, silinmeyişi de buna dahil.

neyse, evet, uzamasın.

Adsız dedi ki...

Aslında paragraflarca yazdım, sonra yazdıklarımı geri sildim. Dün ak dediğin şeylere bugün kara demekten ve yazı konusunda girdiğin kısır döngüden memnunsan, yolun açık olsun Jelatin.

Adsız dedi ki...

he kardeşim bugün ak dediği şeye yarın kara demiş olsun. sen hiç mi değişmiyorsun hep aynı şekilde yiyip hep aynı şekilde mi sıçıyorsun. anlamadım ki bu neyi ispatlama çabası. insan bu değişir. bugün hoşuna giden şeyi ertesi gün beğenmez. ya da bugün sevdiği şeyi ertesi gün eleştirmesi icap eder.
vebunungibibiçokşeydaha. büyütmeyiniz.
anonim bey/hanım.
ayrıca jelatinin avukatı değilim ve sikimde falan da değil.
ama cidden so whatlık bi vaziyet.

Adsız dedi ki...

sevgili premature adsız. birinin yazılarını bu kadar tutarsız bulmana hatta o kişiden belli ki ciddi ciddi nefret etmene karşın onu bu kadar yakından takip etmen tek bir şey gösteriyor; sen sivilceli bir eziktin ve jelatin sana yüz vermeyerek senin kıçına tekmeyi çok fena bastı. hırsını da hala alamadın buralara kusuyorsun.

ben de bu bloğu yıllardır okuyorum. starbucks kızını doğru olduğu için değil kendi gibi olduğu için seviyorum. bu kadar zamandır da arşive dönüp jelatin'in "tutarsızlığı" için delil teşkil edecek yazıları bulup çıkartan bir sosyopat hiç görmemiştim.

bence bu ve benzeri yollarla "bireysel" tatmin peşinde koşacağına daha "etkileşimli" süreçlere dahil ol. hayatını biraz değiştir. kendine arkadaşlar yap, hatta hatta bir sevgili bul. hem cildin düzelsin, hem kafan.

onur e

Adsız dedi ki...

:)

Yorumları okumak, en az yazıyı okumak kadar zevkliydi. Teşekkürler Jelatin hnm.

Unknown dedi ki...

Bazılarının kral çıplak ya da kraliçe acaip çirkin demesi gerekiyor bu ülkede, çünkü herkes putatapar...teşekkürler yazınız günümü aydınlattı...

Unknown dedi ki...

cok iyi!

Adsız dedi ki...

Yeni yazı yazmışsın acaip sevindim(barcelona tatilini diyorum tabiki :)) , devamı gelsin niye mi? Okuyup ne iyi etmiş de yazmış dedikten sonra sağdaki arşivden karelere gözüm takıldı, ha hepsini zamanında okuduk tabiki. Sertab'a ne demiştiki dur bi bakim dedim, nası keyiflendim :) sonra tabiki yorumlara geçtim, adsızın biri saydırmış, sonra biri yanıt vermiş oh ne iyi demiş derken bi baktım ben yazmışım :D sayende kendi gelişimizi filan da görüyoruz, bizim de blogumuz gibi bi yerde, önceden yaptığın gibi arşivi sileyim filan da sakın deme, yeni şeyler de daha sık yazsan harika olacak. Oracle