9 Ocak 2013 Çarşamba

ŞİİR

Bak şimdi 2012 geldi geçti. 2012 iyiydi, teşekkür ederim. Ne istediğimi, neyi istemediğimi, nasıl istediğimi; daha iyi anladım. Şimdi 2013 dileklerini kendine anımsatma zamanı.

27 Ocak'ta 27 yaşıma basacağım. 30'a ne kaldı? 30 olunca da... Ne oluyorsa!..

Bak, bir karar verdim. Daha kibar bir insan olacağım. Artık eskisi gibi, LÖM LÖM konuşmayacağım. İnsanları kırmayacağımı düşünerek, aklımca şaka yollu, ama kulağa sert gelen şeyler söylemeyeceğim. Kadınlarla, erkeklerle iletişim kurarken, daha nazik, daha kibar olacağım. Anlaşılmaz şakalarımı kendime saklayacağım. Çok içimde kalacak gibi olursa Twitter'a yazacağım, oraya yazamayacağım daha cinsel içerikli şakaları SMS'le yakın bir arkadaşıma göndereceğim. Ciddi sound eden şakalarımı ÇOT! diye söyleyip karşımdakinin yüz ifadesini seyre dalmayacağım. Haddimi bileceğim. Tamam mı? Tamam.

Tüm bunları yapabilmek için, içimdeki kibar, beyaz fırfırlı elbise giymiş, omuzları güneşte bronzlaşmış tatlı kadını ortaya çıkartmak için de kendimce bir yol buldum. Gülmeyin: ŞİİR OKUMAYA BAŞLADIM.

Turgut Uyar'la başladım. Çok komik, çok zeki, extremely cin bir adam. Ammavelakin içimde bir şeyleri çok da gıdıklamadı. Gıdıklayanı buldum. Cemal Süreya. Okuyorum. Hadi bakalım. "İkimiz birden sevinebiliriz. Göğe bakalım." (T.U.) -Tam da bu son 2 cümleyi yazdım kitabın kapağına.

Cemal Süreya, evet içimde bir şeyleri gıdıkladı. Senelerdir solurcasına seyrettiğim tüm romantik komedilerden farklı bir etki yarattı. Onun o erotik komedi satırları bana iyi geldi. Biraz içime kapandım.