15 Ekim 2015 Perşembe

ÇİFTLİK


Zaten tek kişi yaşayınca dev damacanaya gerek kalmıyor, genelde eve gelirken 2 şişe 1.5 litrelik Erikli'yi kapıp yukarı çıkartıyorum.

1 şişe duş jelinin bitmesi zaman aldığından, o aromadan sıkılıp aldığım değişik duş jelleri banyoyu işgal etmeye başlamıştı. Yarım yarım duran şişeler arkamdan konuşuyorlardı ki; hepsini tüketmeden yenisini almama kararını girişteki kara tahtaya yazdım. Sonrasında biten tüm şişeleri çöpe attım. Artık tek bir şampuan, tek bir jel, tek bir saç kremi. 

Sonra iş çıkışı, bazen bir Cuma akşamı, eve giderken şarap alırım, dolapta bira vardır. Pizza söyleyeceğizdir, ama ben yine de bazen önden bi cips sosu yaparım. Abajur yanar, perdeler açık. Yeni evin salonu caddeye bakıyor, o yüzden perdeleri açıp camın önünde led mumlar yakmak ortama sıcak bir hava katar. O'ndan sonra Duvel sevmeye başlamışımdır, açarım bir tane. Biraz müzik, tatlı mumlar. İkimiz de Tadelle severiz. Kapı çalar. Bilirim ki sabah kahvaltısında birer lokma alacağımız Nutella'mız da var. O da şarap getirdiyse bonus! 

İşte o zaman... Ay bir sarılırım, bir sarılırım. 

13 Ekim 2015 Salı

YALNIZLIK


Yalnızlığının insanın yüzüne kürekle vurulduğu anlar oluyor. Damacanadaki suyun bitene kadar yeşillenmesi, yeterince hızlı bitmediği için sıkıldığından her markete gittiğinde yenisini aldığın duş jelleri, Nutella kavanozunun kaçta kaçının dolu olduğunu biliyor olman, yorgan kılıfını değiştirirken tek başına yaşadığın o keşmekeş.

Bir de şu varmış mesela, seçmen sorgulama sitesinde, hangi okulda oy vereceğini görmek istiyorsun. En altta bir başlık: AYNI HANEDE OTURAN SEÇMENLER. Altı anlamsız bir boşluk. 1 Kasım'da hanemi, Merveland'i, Merve Ç. Cumhuriyeti'ni tek başıma temsil edeceğim.

Arz ederim.