21 Şubat 2012 Salı

KÖRLER VE DİĞERLERİ

Biz küçükken, Mersin'de, okullarımıza "körler" gelirdi... Körlerin gelmesi, bir "event"ti. Yani, "Yarın körler gelecek." "Bugün bizim okula körler geldi." derdik. Veya, aynı okulda siz öğlenciyken, sabahçı olan kuzenimize, "Size körler geldi mi?" diye sorardık.

Körler de, işte, Altı Nokta Körler Derneği'nin (veya Mersin içinde başka bir "körler" derneği?) enstrüman çalabilen ve şarkılar söyleyebilen körlerden oluşturuduğu ufak bir müzik grubuydu. Yılın belli bir günü belli bir saatinde konser veren, biz çocukların ders işlenmeyeceği için sevinçle beklediği, geldiklerinde okulun bahçesinde şarkılarını dinlediğimiz, aynı günün sonunda öğretmenimiz tarafından dağıtılan zarflara paralar koyarak yardımda bulunduğumuz bir grup.

Niye körler derdik, o zaman bunu söylemenin daha "politically correct" bir yolu yok muydu bilmiyorum; ama bir defasında öğretmenimizin, tahtaya yazdığı ödevin sonuna, "Not: Yarın körler gelecek." notu düştüğünü hatırlıyorum mesela.. Hani sanki, Polonyalı bir halk dans topluluğu geliyormuş da, "Polonyalılar" gelecek der gibi. Körler.

Neyse... Zamanın popüler şarkılarını da söylemezdi asla bu insanlar. Bir Hakan Peker, bir Yonca Evcimik çaldıklarını hatırlamıyorum. Mütemadiyen oynak Türk Sanat Müziği. Kıvrak ritmler.. Yine de o yaşımıza, kafamızdaki saçma beyaz kurdelelere rağmen delicesine göbek atardık.

Dün aklıma, bu körler geldi. Acaba başka şehirlerde de oluyor muydu böyle aktiviteler, yoksa sadece Mersin'e özgü bir yardımlaşma şekli miydi. Ve neden ilkokullar? Hâlâ var mı böyle şeyler? Bilemedim. Sen bizi eğlendir, biz sana para verelim.

KONUYLA ALAKASIZ, İÇ SIKINTISI:
Bugün Twitter'da, #gamzeicinbirtupkan  başlığı altında yazılanları okurken, 1 tüp kan verebilmek için Allah'ın İstanbul'unda insanları Çapa'ya çağırma çabalarını izlerken, bu kadar zor olmamalı diye düşündüm. İnsanlardan kan toplamak... Sadece iş insanlardan birer tüp kan almada ve onları -lütfen- doğru dürüst bir veritabanında bir araya getirmede... Hani kim hangi websitesine giriyor, kim telefonda hükümete giydiriyor kaydını alabiliyorken; bi zahmet şu işe de aynı önemi vermede... Şurada LÖSEV'in konuyla ilgili bir çığlığı bulunmakta, kemik iliği nakli yetkisi verilen sınırlı sayıda üniversitenin bu konuda yetersiz kaldığının altını çiziyor.

Sevgiler.

18 yorum:

Adsız dedi ki...

kanyonun biraz ilerisinde kaldırımda körler adam bi kadın olarak körlere ait bi dernekten bi grup şarkı söylerlerdi bi kaç sene önce,sık sık rastlardım hatırladım şimdi.

Adsız dedi ki...

izmirdeki ilkokullara da cok gelirlerdi. cok guldum, yillardir aklima gelmemislerdi :-)

bir küçük doktor dedi ki...

Antakya'da da gelirlerdi sen söyleyince hatırladım o kahverengi zarfları...

jelatin dedi ki...

bir küçük doktor, ben antakya'ya gittim. çok güzel geçti..

Adsız dedi ki...

Yalnız değilsin canım, çocukluğu Kayseri'de geçen bir 81'li olarak, benim de "körler"in müziğiyle göbek atmışlığım var ilkokuldayken, üstelik de birkaç kez. Tabi bunda ders yapılmamasının da payı vardır kuşkusuz, geçmiş zaman.

elma+Z dedi ki...

super bi yazı olmus.
canakkale'deki okullarada geldiler:)

jelatin dedi ki...

kahverengi zarflar... :)

Unknown dedi ki...

İzmir'deki okullara hala geliyorlar, çocuklar da çok mutlu oluyor onlar gelince :) Kahverengi zarflar hala dağıtılıyor.

Adsız dedi ki...

sanırım bütün sehirlerde varmıs bu olay..yada anadolu sehirleri mi demeliyim bilmiyorum ama ben bursa da okudum ve evet yazını okuyunca hatırladım.gelmislerdi:))

sevgiler
mine

jelatin dedi ki...

Antakya, Kayseri, İzmir, Çanakkale, Bursa.

Başka?

Ne guzelmis yahu:)

ibeking dedi ki...

evet gelirlerdi, bir de fiskobirlik ikide bir çernobilli fındık dağıtırdı poşet içinde

Deniz dedi ki...

nope, sisli terakki olsa olsa bize korluk, Ataturk'un korluk hakkinda gorus ve deyisleri hakkinda 50 sayfalik odev yaptirirdi. Cocuklarin yaris atligini (ee pardon akademik basarisini) oyle eften puften seylerle bozmazdi bizim ogretmenler.

Ilkokuldan sonra hazirliga, ortaokula, liseye, dersaneye, universiteye gittim, 2 tane master yaptim, dil ogrendim hala hicbiri ilkokuldaki odev ders yukumle yarismaz bile. Ne manyak okuldun sen Sisli Terakki.

sakinn dedi ki...

Tabii ki istanbuldaki okullarda da varlardı. Yalnız ben göbek atamazdım, kulaklarımı tırmalardı o ses, bitsin diye dakika sayardım.

Ayrıca geçen yaz Maltepe'de gördüğüm üzere bu gelenek hala yaşıyor.

Adsız dedi ki...

Sivas'a da gelirlerdi, ben etkileneceğimi bile bile yüzlerine bakardım... ürkerdim sonra, üzülürdüm..uzun süre etkilerinde kalırdım, dua ederdim. o yüzden hiç göbek atamadım...

deryik dedi ki...

ilk defa duyuyorum, ne istanbulda ne de ankarada denk geldim. yeni neslin esprilerini anlamayan yaşlı teyze gibiyim.

Adsız dedi ki...

trabzon'u da ekleyelim listeye, öğretmen paralı gelelim diye tahtaya yazardı, kahverengi zarfa dönemin bol sıfırlı banknotlarından koyardık, çok da gurur duyardım :) rumuz: fabrikatörkızı

Adsız dedi ki...

+1 manisa.

sakinn dedi ki...

Geçen gün hızlı hızlı bi yere yürürken tekrar gördüm. Ordaydılar! Hala varlar... Aklıma bu yazın geldi. (Bi yer diyorum, Anadolu yakasındaydım ama nerdeydim hatırlamıyorum.)