24 Kasım 2010 Çarşamba

ANANAS


Eğer Tanrı, bir Cennet pre-vizyonu, fragmanı olarak Dünya üzerinde bir yer belirlediyse; bu yer kesinlikle havaalanlarının Duty Free Shop'ları olmalı. Bir yanda 1001 çeşit alkol, bir yanda hayatınızda daha evvel hiç görmediğiniz tür/renk/aromada çikolata kutuları, parfüm şişeleri, parfüm şişelerinin minyatür setleri, ışıldayan mekân zemini, kocaman bir sepete doldurulmuş ufacık viski şişeleri, kozmetik ürünler, testerlar sebebiyle havada asılı duran o daimi parfüm kokusu, kutu kutu & karton karton sigaralar, vs.

Cennet bu değilse, nedir?

Ne demişti Zeki Müren? "İyi ki Türk'üz, Türkiye'de yaşıyoruz." Çünkü Atatürk Havaalanı bu konuda kendini aşmış durumda. Romalarda Momalarda, Roma'nın o dandik (Da Vinci olan değil) havaalanında, 11'de Duty Free'ler kapandığı için uçak saatine kadar kollarını kemiren insanlarız sonuçta.

4 yorum:

Deniz dedi ki...

Bi de asla demokratik olmayan duty freeler var, Zurich'teki gibi, bi pahali ki hic bisi alamiyorsun.

Ataturk can ise, Gatwick canandir yanniz, bunu bilir bunu soylerim. Hem ucuz havayollari ucuyor, hem bos, hem hayvan gibi.

ipq dedi ki...

yine yaziyorsun ya Jelo, kendimi koybolmus degerlimi bulmus gibi hissediyorum. resmen icim rahatladi...

jelatin dedi ki...

Deniz, Münih'teki küçük ama şirindi mesela. Sevmiştim. Bi' de Türkiye'den gelince, insanlar filan bir ayrı güzel geliyo, sanki insanların güzelliği mekana yansıyo. Düşünsene o güne kadar bildiğin tüm Almanlar, yazın sahil kentlerinde kıpkırmızı suratları ve über zevksiz kıyafetleriyle gezen paçozlar. İnsanların yüzü ışıldıyordu yemin ederim. Neyse bu bambaşka bir konu sanırım.

ipq, teşekkür ederim şekerim.

Adsız dedi ki...

Çok sevindim dönüşüne, çok..

maslahatguzar