Selam Çet!
Geçtiğimiz Perşembe akşamı, beğendiğim oyunculara ve yönetmenlere ödüllerini vermek üzere tabii ki ben de SİYAD Ödül Töreni'ndeydim. Ortama hakim olan kötü içkilerin yanısıra, (Şu millete her şeyi öğrettim, bir tek bu tür organizasyonlarda yabancı içki ikram etmeyi öğretemedim) ortama hakim kot pantolonların ve tozlu ayakkabıların arasında, eğlenceli tek şey tabii ki kadim dostum Z. ile ünlüleri çekiştirmemizdi. Anlaşılan o ki, entel film insanlarına bu tür törenlere gelirken giyinmeyi de öğretememişim. Evet, belki çok Hıncal Uluçsal bi çıkış olacak, sevgili okurlarım, ama birileri bu çılgın çocuklara, galalara / ödül törenlerine filan serkeş, salaş gelmenin hiç de cool görünmediğini, hele hele bohem hiç olmadığını, aksine bitli bir izlenim verdiğini anlatmalı.
Neyse.. 2-3 saat süren ödül töreninin ardından, tabii ki Gazino Beyoğlu'nda yer alan after party'ye gitmesek Tuncel Kurtiz bize darılabilirdi. Eski tip gazino atmosferinde, birbirinden damar ve nostaljik şarkılarla felekten bir gece çaldık. Böylece kot pantolonlu dallamalara duyduğum öfkeyi unutuverdim. Gecenin asalet ödülü Melisa Sözen'e, antipatiklik ödülü Engin Günaydın'a, canayakınlık ödülü ise adını hiçbir zaman bilmediğim fakat sırf şu yazı için uğruna Google'lar eskittiğim Nursel Köse'ye gitti. Bu arada yeri gelmişken tastakım elbisesiyle gözümüzde ayrı bir yer edinen Kavak Yelleri Efe'ye ise Yolyordam Ödülü veriyorum.
Sevgiler,
Geçtiğimiz Perşembe akşamı, beğendiğim oyunculara ve yönetmenlere ödüllerini vermek üzere tabii ki ben de SİYAD Ödül Töreni'ndeydim. Ortama hakim olan kötü içkilerin yanısıra, (Şu millete her şeyi öğrettim, bir tek bu tür organizasyonlarda yabancı içki ikram etmeyi öğretemedim) ortama hakim kot pantolonların ve tozlu ayakkabıların arasında, eğlenceli tek şey tabii ki kadim dostum Z. ile ünlüleri çekiştirmemizdi. Anlaşılan o ki, entel film insanlarına bu tür törenlere gelirken giyinmeyi de öğretememişim. Evet, belki çok Hıncal Uluçsal bi çıkış olacak, sevgili okurlarım, ama birileri bu çılgın çocuklara, galalara / ödül törenlerine filan serkeş, salaş gelmenin hiç de cool görünmediğini, hele hele bohem hiç olmadığını, aksine bitli bir izlenim verdiğini anlatmalı.
Neyse.. 2-3 saat süren ödül töreninin ardından, tabii ki Gazino Beyoğlu'nda yer alan after party'ye gitmesek Tuncel Kurtiz bize darılabilirdi. Eski tip gazino atmosferinde, birbirinden damar ve nostaljik şarkılarla felekten bir gece çaldık. Böylece kot pantolonlu dallamalara duyduğum öfkeyi unutuverdim. Gecenin asalet ödülü Melisa Sözen'e, antipatiklik ödülü Engin Günaydın'a, canayakınlık ödülü ise adını hiçbir zaman bilmediğim fakat sırf şu yazı için uğruna Google'lar eskittiğim Nursel Köse'ye gitti. Bu arada yeri gelmişken tastakım elbisesiyle gözümüzde ayrı bir yer edinen Kavak Yelleri Efe'ye ise Yolyordam Ödülü veriyorum.
Sevgiler,
6 yorum:
Engin Günaydın'ı oldum olası antipatik bulurum. oooof orada olup seninle iki lafın belini kırmayı ne çok isterdim Jelatin Hanım. Sevgiler ve dahi öpücükler xoxo
engin günaydın, hepimiz onun bi frikikli fotoğrafını yakalamak isteyen aç paparazzilermişiz gibi ters bakıyor etrafa ama belki de doğal hali odur, bana öyle geliyodur.
oscar yazısı bekliyorum.
Nasıl gidiyosun bu gecelere? Davetiye mi geliyo, nası oluyo, biz niye gidemiyoz, neyimiz eskik?
blogspot kapanmadan bi oscar yazısı lütfeeen tam geri döndün diye sevinirken sansür mansür ooof nası bi kördüğüm haline geldi güzel ülkem.
Adsız, the sondan ikinci, valla davetiye geliyor.
adsız the last, ay hiç oskar yazısı yazacak entelektüelitede (böyle bir kelime var mı?) göremiyorum kendimi. özür dilerim.
Yorum Gönder