7 Mart 2011 Pazartesi

ANYTIME SHE GOES AWAY

doğumgünümde masamı şenlendiren hediyelerden sadece 1'i..


Burada kaç kişiyiz? Mesela yazıyı okuyabilen topluluk bi' ses edebilir mi?
Jelatin.tumblr.com'u çekik gözlü bir kız almış, kavga etmeye değer mi?

Cuma akşamı, haftalardır herhangi bir Cuma & Cumartesi dışarı çıkmayan bünyemi, ellerimle dışarı çıkardım. Yuhanna, aylardır ilk kez bir hafta sonu Asmalı'dayım... Söylediklerim inanmadı, bir de buradan mesaj çakayım dedim. Okunuyorsam eğer...!

Öncelikle Yakup-2, sonralıkla Novo ve Kulp... Yakup'taki çıkışımıza yakın zamanda kalabalıklaşan grubumuz, Kulp'ta tam bir şirket organizasyonuna dönüştü. Ofis arkadaşlarımın benden çekeceği var. Kim içiyor, kim kime yazıyor, kim kimden hoşlanıyor, kim kime olta attı da boş geldi, kim kimi kıskanıyor?! Ortam karanlık, herkes alkollü, kimse bakışlarımı fark etmez, diye düşünmeyin. Her zaman sizden daha az alkollü ve sizi izleyen bir kadın var. Selam!
Ertesi gün ise hangover'ımızı, Baltalimanı - Yeniköy hattında bir yürüyüşle attık. Kasların pır pır ettiği noktada Türk kahvesi ve soda, ardından Cafe Nero'nun çorba kaselerinde latte. Günün birinde gerçekten Yeniköy'de yaşayabilirim.
* * *
Bu tür kahvehanelerde sanki çok önemli işler beceriyormuşçasına dizüstü bilgisayarıyla uğraşan havalı insanların gerçek yüzünü ortaya çıkarmak için buradayım. O insanlardan biri mesela, bir kadın, dizüstü bilgisayarının arkasında havalı havalı tuşlara basarken, aslında Konya'ya bilet alıyordu. Konya ya!.. Yani Konyalılar alınmasın ama.. (Niye alınacaklarsa zaten?!)
* * *
Ay yazarken sıkıldım. Muhtemelen yazarken ben sıkıldığım için bu sıkıntı siz dinleyicilerime ve izleyicilerime geçti.
Sevgi + Saygı
Haftabaşı şarkınız Bill Withers'dan gelsin, Just the two of us...

15 yorum:

Aleksi dedi ki...

abi tek bir kişi de okusa yazmalısın yani. nedir bu yüzlere binlere ulaşma güdüsü anlamıyorum ki.

jelatin dedi ki...

kalabalıklar içinde yalnız kalmak istiyorum ya. milyonlar beni takip etsin, bilenlerin bildikleri için gurur duyduğu, ancak bilen birini de tanıdıkları zaman müthiş bir paylaşım mutluluğu yaşadıkları nesne olmak istiyorum. ve çok da ciddiyim bu konuda!

Aleksi dedi ki...

ya 27 kişi açıktan açıktan takip ediyormuş işte. bir de gizlice google reader'dan takip edenler var. bi de teknolojinin rss'in gerisinde kalmış olan, her gün gelip siteye bakanlar var. derken yüzleri buluyor işte okuyan sayısı.
zaten deryik takip ediyor işte. onu 50 kişi saysan, herkes bir lira verse, iyi para. valla iyi para.

Yasemin dedi ki...

Ooo iyi gozlem yapmisiz. Daha az alkollu daha cok tehlikeli:) Is yemeklerinde aman dikkat diyorum:) Ayrica, kime ulasiyorsun diye merak ediyorsan ben okuyorum:)

deryik dedi ki...

ya sana şunu HALA anlatamadık çiçeğim, sen yazarken niye sıkılıyosun bilmiyorum ama biz burda okurken gayet iyiyiz ya. bak hadi ben s*çar gibi yazıyorum (yaşasın terbiye sansürü); sen bi de ayarında, inci gibi paragraflarla yazıyosun. daha n'ossun.

(aleksi selam! esas kendisi 50 kaplan gücündedir; gurbette o)

Adsız...of, kimi kandırıyorum? Evet, tahmin ettiğin kişi. dedi ki...

Peki. Önce şu posta gelen 4. yoruma bakalım:
http://jelatin.blogspot.com/2010/12/ben-yururken-fonda-hep-james-bondun.html

Okurlarının çoğu, benim gibi, bir yıl kadar önce çılgın kalabalığın terkettiği bu "büyük salon"da, kendilerindense senin daha fazla konuşmanı istiyor olabilir mi? Seni dinlemek için kaldık.(Çılgın kalabalığın gittiği yerde buradakinden asla daha iyisini bulmadığını da biliyoruz.)

Biz, takip edenler, yorum yazanlar ve yazmayanlar, bilhassa gerçekte tanımış olanlar, senin gittiğin yerde müziğin bossa nova'ya döndüğünü biliyoruz. Senin olduğun yerde şampanyanın tam 8 santigrad derecede soğutulduğunu, kahvenin köpüklü olduğunu, dahi anlamına gelen -de'lerin ayrı yazıldığını da. Konuşturma beni.

Bu büyük salonun kristal avizesini niye geri getirmeni diler, yorumumu bitiririm.

Adsız dedi ki...

..yani geri getirsene avizeyi? Hah, şimdi oldu. Evet şimdi oldu.

aysikukedisi dedi ki...

burayı okuyanlar ses etsin'e kadar okuyup gerisini yarına bırakıp ses ediyorum.

jelatin dedi ki...

adsız, the inan kim olduğunu bilmediğim, avize nerede, ne yapiyor, hangi jpg dosyası olarak hayatına devam ediyor en ufak bir fikrim yok.

Adsız dedi ki...

ben de okuyorum
+1

Unknown dedi ki...

ben de ben de:)

jelatin dedi ki...

teşekkür ederim sizi dns neferleri! bu yoklukta böyleyseniz, kim bilir blogların açık olduğu zamanlarda kaç kişisiniz!

o hâlde, tumblr arayışına girmeme gerek yokmuş. yi hu !

Adsız dedi ki...

ben de Freddy Krueger'la avizenin ruhunu arıyorum. hem sen "Freddy buranın uğuru" demez miydin?

jelatin dedi ki...

freddy'yi unutmuşum bile. canım ya, özlemişim. o ruhu geri getirmemiz imkansız, ben değiştim büyüdüm yahu. ama freddy gelir.

Adsız dedi ki...

Öncelikle +1.

Merak ettiğim bir konuyu da bu vesile ile sorayım. Neden ücretsiz hizmetlerle yürütmeye çalışıyorsunuz bu blogu? Son derece komik fiyatlarla ve hazır yazılımlarla, sansürlere takılmadan özgürce yazabilirsiniz.

Konu hakkında bilgiye ihtiyacınız olursa, cevabınız kâfidir. Gerekenleri mümkün olduğunca anlaşılır şekilde açıklamaya çalışırım.