10 Mart 2011 Perşembe

RAHMİ BENİM RUH İKİZİM

Hiçbir şeyden eksik kalmak istemediğimiz için, kar kış dinlemeden İKSV Film Festivali Basın Tanıtımı'na katılmak üzere Pera Palas Oteli'ne gittik.

Ofisten geç çıkmamız, ofisten tam zamanında çıkan insanların her zamanki gibi hayli aç olması sebebiyle, yiyecek bir şey bulamasak da, beyaz şarap soğuk, kadehler tam parmaklarıma layıktı.

Ama bahsetmek istediğim şey bu tür, sahip olduğum gustolar değil. Bahsetmek istediğim şey: kirli sakallı, kemik gözlüklü, besleme kâküllü, kömür karası saçlı, kadife blazer'lı, vs. vs. kadınlar, erkekler. Bunlardan bir tanesini görseniz; zaten birbirlerine benzediklerinden, "Aa geçen gün bilmem ne sergisinde / açılışında gördüğüm adam / kadın.." dersiniz. Bunlardan birkaçını yan yana, omuz omuza görseniz; "Yakınlarda bi' sergi açılışı, bi' havalı kokteyl, bi' temaşa olsa gerek! Buradan fazla uzakta olamaz?!" diye düşünürsünüz. İşin komik yanı, bunlardan bir tanesi, herhangi bir vakıf üniversitesine gelse, atıyorum Bilkent'e filan, "Ahh, tüketim toplumunun zorlamasıyla birbirlerine benzeyen kadınlar ve erkekler... Çok sıkıcı, çok özenti, hiçbir farklılıkları yok!" derler, burunlarını kıvıra kıvıra.

Neyse ben tüm bunları düşüne düşüne, dudaklarımı yiye yiye, binbir sinsilik peşinde; bir de baktım ki insanlar mekânı terk etmiş, bi' biz kalmışız. Açlıktan kıvranmalar... Kendimizi köşedeki The Northshield'e attık. Ve ben de, sonunda, yıllardır söylendiğim, "filmlerde zengin adamların buluştuğu barlara benzeyen bi' bar" bulmuş olmanın sevinciyle, ortaya gelen aperatif sepetine doğruldum. Sinsice...

Şimdi MAC Makyaj Temizleme Yağı'yla yüzümü temizleyip, Fatmagül izlemeye devam etmeliyim.



4 yorum:

Adsız dedi ki...

bu ne reklam çılgınlığı yahu?

jelatin dedi ki...

nasıl? anlamadım.

Adsız dedi ki...

kendinizi the northshield'e atmalar, mac makyaj temizleme yağıyla yüz temizlemeler. olmuyor mu isimler olmadan? yeri gelince bazı isimleri şifreleyerek yazan sen, takipçilerinin hışmından çekindiğinden bunları bu kadar açık yazınca...

jelatin dedi ki...

yani milyon dolarlık futbolcu değilim ki takipçilerimin hışmından çekineyim? burası benim neticede. kulladığım ürün, gittiğim bar. bilemeyeceğim. reklam yaptığımı düşünmemekteyim.