2 Kasım 2014 Pazar

2KASIM

Heyecanla bir şeyler anlatırken ben, beni pürdikkat dinleyen birilerinin olması kadar beni mutlu eden bir şey var mı? Çok az. Heyecanla yazdığım bir şeyi, pürdikkat & zevkle okuyan birilerinin olması belki de... Dolayısıyla karşı cinsle temaslarım sırasında da X kişiye olan ilgimin en belirleyici özelliği, öğrendiğim / yaşadığım bir şeyi anlatma arzusunun dozu oluyor. Nasılsa dinlemez, nasılsa dalga geçer, nasılsa umursamaz hissiyatı berbat bir duygu. O berbat duyguyu hissettiren adama takılıp kalmak ise bambaşka bir basiretsizlik. Basiretsizliğim. Hâlbuki bekleme yapma ticari, yürü git! Öyle değil mi? Yürüyüp gitmeyi bir türlü beceremiyorum.


5 yorum:

Bilge. dedi ki...

ya :')

Zeynep dedi ki...

:)

Adsız dedi ki...

yuruyup gedrsin sen zaten jelo, guclu kadinsin, ezer gecersin

maria puder dedi ki...

Ya da o yürüyüp gider umursanmamışlığınla kalırsın. İyi insanlar var, herkes sonsuz eleştirel değil, insanı gereksiz hissettirmeyenler de var. Dediğin gibi bekleme yapma ticari, sıradaki gelsin.

mango meyvesi dedi ki...

ya iyi de günümüzde herkes anlatmak istiyor, kimse dinlemek istemiyor, sen dinliyor musun onu söyle.