30 Mart 2011 Çarşamba

YEŞİLÇAM ÖDÜLLERİ HAKKINDAKİ MÜHİM NOKTALAR


Pazartesi akşamı, tabii ki yine, beğendiğim birtakım oyunculara ödüllerini takdim etmek üzere ben de 4. Yeşilçam Ödülleri'ndeydim. Bana kalsa, En İyi Senaryo, En İyi Kurgu, En İyi Yönetmen, En İyi Kadın / Erkek / Çocuk Oyuncu/ Genç Yetenek ve hatta En İyi Film Ödülü'nü Okan Yalabık'a verirdim. Ancak Z. ve E.'nin itirazları doğrultusunda ve uzun çalışmalar sonucunda ödülleri adil bir şekilde dağıtmaya çalıştık.

Esasen de zaten Ödül Töreni'nde bulunmamızın öncelikli nedeni, Okan Yalabık'tı. Günlerdir, "Gelir mi, gelmez mi?" "Ayyyyy, filmi var kesin gelir." ergenlikleriyle birbirimizin başının etini yediğimiz yetmiyormuş gibi, adam çot diye bizim sıraya oturunca, Justin Bieber'la bovling salonunda karşılaşmış orta okullu kız elbiselerimizi giyiverdik. Daha önce bahsettiğim SİYAD Ödül Töreni'nin aksine, giyim kuşam hayli itinalıydı. Kadın kontenjanından da Selma Ergeç'le Ece Sükan'ı tek geçerim. Tören ve davetlilerin kılık kıyafeti hakkındaki engin ve mühim görüşlerim de burada sona eriyor. Şuradaki görselleri çorlayıp, burada uzun uzun dedikodu yapardım ancak buna ne hâlim, ne de isteğim var... Zaten sanırım kimse de kendisi hakkında, "Ciddi duruş ve yürüme bozuklukları var." "Profilden Bülent Ersoy Jr. gibi duruyor." denilmesini istemez. Sevgiler,

10 yorum:

Adsız dedi ki...

kıyafet eleştirileri çok klişeleşti ve sen tabi ki bunun da farkında olduğundan bambaşka detaylarla bizi yine soluksuz yazınla taçlandırdın protokol olamayan ön sıraların insanı, aaah sen ve bu ışıltılı yaşantın.

deryik dedi ki...

valla bilemem klişe mi ama sinem kobal yarışmaya modern bindallı kategorisinden katılmış galiba.

Adsız dedi ki...

çatlatma yazı dizine yenisini eklemişsin! nereden bululuyosun bu davetiyeleri de bu davetlerin hepsinde enselerindeki nefes oluyosun? bence yakında fenomen olacaksın, ünlüler erçetingöz den daha çok senden çekinecekler. işin kötüsü kimliksizsin. gruplaşıp köşlerde şu mudur bu mudur acaba diye tahminlerini yapacaklar. sonuç : yine farklısın, imreniyorum, tamam kıskanıyorum da.

bünyan dedi ki...

çok teşekkürler...

deryik dedi ki...

ihmale gelmeyen bi yer burası.

Adsız dedi ki...

hadi yaaaa yaz artıkkkk

jelatin dedi ki...

valla davetiye.. beni buluyor. sanırım. keşke daha çok olsa. seni de çağırsam sevgili adsız. eminim ki dedikodu konusunda birlikte hayli malzeme çıkarabilirdik.

Adsız dedi ki...

bünyan neye teşekkür etti?

jelatin dedi ki...

hahahah. biz de anlamadık :)

Adsız dedi ki...

Bu arada araya kaynayıp gidicem diye korktum, bileti duyunca!Nasıl ciddiye aldıysam artık :) Malum adsızım.Ne eğlenirdik cidden birlikte gidebilseydik.Aman karışıklık olmasın Deniz Çakırın saçına yandan çakmışlar diyen, UK dan yazan bendim ,Tunalı Paşabahçe’deki evhanımı tribide benim, ibekingle aynı yerde mi çalışıyosun diye soran da, bi de fotoğrafların hakkında huysuzlanan da, saç baş yazısının resminden midesi kalkan da,istanbulda 2 yıllık kariyerden yükselmelerden bahseden de (amma garip bi profil çıktı şu yazdıklarımdan). Çoğunda adsızım galiba. Bundan sonra da bi adım olsun, google hesaptan filan değil ona üşeniyorum eski usül imza gibi kendim yazarım misler gibi: ORACLE olsun. Malum 3 gecedir iş çıkışı kyma da tıkınıp, Bilkent Starbucks ta kapanana kadar oracle sertifika sınavıma çalışıyorum, dün bi kız starbucks ın kapısına sıkıştı içeri girerken, gürültü iyi geliyo iyi çalışılıyo, ne bileyim yazayım dedim, senin mekanlardı oralar ne de olsa... ORACLE(şimdi ben bu adı kullandığımı da unuturum)