13 Temmuz 2011 Çarşamba

AHH JÜLYET, NEDEN BU KADAR GÜZELSİN HÂLÂ...


Çok acayip.

Eat Pray Love izledim, daha sonuna gelmedim. Hatta Javier Bardem olaya dahil olmadı.

Paran pulun varken atlayıp birtakım ülkelerde benliğinin peşine düşmek ne kolay!..

Yoksa ben de çıkar gezerim. Kâh doyamadığım Roma'da, kâh tadamadığım Milano'da, biraz da anavatanım Paris'te... Düşerim abi benliğimin peşine. Yemek yerim, yeni ve güzel insanlarla tanışırım. Herkesle, her şeyle yeniden tanışırım yani. Züppe durmasın diye de görece biraz eski bir evde kalırım. Onu da "bohem" diye kakalarız.

Elinde Amerikan pasaportun var, kitaplar & oyunlar yaratan bir yazarsın ve Roma'ya 40'ından sonra gidiyorsan; sende ciddi bir problem var zaten.

Tabii ben bunları filmin karşısında 1 paket çekirdek çitlerken düşünüyorum.

Sevgiler

8 yorum:

Unknown dedi ki...

demek yalniz degildim dusunurken:)blavo..ama javier'i seviyorum..

bitter lemon dedi ki...

çok iyi!

Adsız dedi ki...

ilk defa bir yazında kendi fotonu paylaşmışsın, çok hoooooşşşş...

ALDI BAŞINI GİTTİ dedi ki...

Süpersin ya :))

Adsız dedi ki...

oo ne kadar da çok julia'ya benziyorzun sen :P
ay yorumu okurken kendime engel olamadım.
uzay

jelatin dedi ki...

teşekkürleeeer!

adsız #1, nur yüzümü daha fazla hayranlarımdan esirgemek istemedim.

adsız #2, profilden daha çok andırıyorum.

deryik dedi ki...

bohem burjuvalık, zor mesai.

narsis dedi ki...

o ayakkabıları çıkarsın da o kadın, sonra düşsün mümkünse benliğinin peşine.