12 Ağustos 2012 Pazar

KARANLIK, ARTIK HURDA BİR EŞYADIR


Neyse, Beşiktaş'tan vapura bindin mi, birkaç dakikada hop Kadıköy. Bazı saçma kitaplar aldım, 2 tane de öylesine fotoğraf...

Tarihini bilmiyorum. Sanırım askerler bir kutlama filan yapıyor. Ne zaman siyah beyaz bir fotoğraf görsem, içindeki en yakışıklı erkeği bulmaya çalışırım. Ne yazık ki bu arkadaşların hiçbirinin gideri yok.

Sonra Çiya'da yemek yerken, Ayşe'yle fotoğrafın ne kadar da "header"ıma benzediğinden konuştuk.

Bir tane kartpostal gördüm, seneler evvel Londra'dan gönderilmiş, şöyle yazıyor,

"X'ciğim nasılsın? ... Londra'ya geleli 5 gün oldu, henüz bir yer göremedim. ..." 

AYYY TEYZEM, ACABA NE YAPTIN SEN O 5 GÜN BOYUNCA YAA?!!?!?!?

Almadım o kartpostalı. Şimdi aklıma geldi. Alsam, üzerine kuruboyayla yazımı yazar, Deryik'e gönderirdim. Neyse... Sağlık olsun.

Yeni ev arayışlarına girdim yavaştan. Bu seferki, tek kişilik. Ammavelakin, böyle evlenip barklanınca, insanın hayatındaki her türlü kaçıp gitme özgürlüğü elinden alınıyormuş gibi? Değil mi? Hani ben önce Paris'te yaşayacaktım, sonra yok yok New York'ta okuyacaktım, yok artık tabii ki Londra'da yaşayacaktım! filan...
Evlenip barklanınca, kök salacakmışsın gibi.

Ayyy bilmiyorum, belki hayatım rayına oturana kadar bir süre Four Seasons Bosphorus'ta ikamet ederim...



Şu an hayat şartlarım pek şahane değil belki...
Ama keyfim yerinde?

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Jelatinim, BİM'in emlâk işine de girdiğini biliyor muydun? KAL-BİM'de tek kişilik yer var, ilgilenir misin?

idilik dedi ki...

çadır al, birazcık özgürmüşsün hala gibi hissettiriyor :)