8 Ağustos 2012 Çarşamba

DOLMALAR


Google görsellerinde, "eggplant challenge" arattığımda çıkan görsel



Şimdi sanırım önceleri bunlar patlıcanları yarıp içini zaman zaman kıymayla, zaman zaman da sebzelerle doldurup pişirdiler, mahalle imamının gözüne girdiler. Muhtemelen şimdinin organik kadınları gibi, "Patlıcanı çiğden mi koydun?" diye sormadılar bile!.. Zira patlıcanın kızartıldığında ne tatlı, ne nefis olduğunu çoktan keşfetmişlerdi zaten... Derken bence, birisi patlıcanları közde bıraktı / unuttu, sonra o mutasyon geçirmiş patlıcanları soyup yediğinde zevkten 4 köşe oldu. Hünkar da bundan bayağı etkilendi diye duyduk biz sonradan...


Sonra peki ne oldu da, aralarından biri çıkıp şöyle dedi: ŞİMDİ ÇOĞACAYİP Bİ FİKRİM VAR! BENİ DİNLEYİN! BENCE, BİZ BİRAZ İŞSİZ OLDUĞUMUZ İÇİN, BU PATLICANLARI OYALIM! SONRA İÇİNE PİRİNÇ MİRİNÇ KIYMA KOYALIM. ANLARSINIZ YA? ;) ;) ;) 

* * *

Bugün Migros'un sebze reyonunda o mini mini, tombul Mersinish patlıcanları gördüğümde benim de aklımdan geçen bu oldu çünkü. O patlıcanları oymalıydım!.. Evet belki daha önce hiç kabak / patlıcan oymamıştım belki ama... Ne yani, annem yaparken görmüştüm!

İşte malzemeleri aldıktan sonraaa, gittim bir de dolma oyacağı aldım. Eh, anneminki gibi değil. Ama olsun.

1 saatte 4 patlıcanı oyarken keyfim yerindeydi. Yani sonuçta dünyanın en kolay işi değil, (evet, büyük bir challenge benim için) ama en nihayetinde beyin ameliyatı da değil!.. İnce ince çalıştım. 5. patlıcanı oyarken dolma oyacağı kırıldı :/ Gerçekten dünyanın en basiretsiz insanı gibiydim. Kalktım yeniden Migros'a gittim, derdimi anlattım. Bakın, ben bunu az önce kullanırken kırıldı.

Değiştirmek üzere reyona başka bir sebze oyacağı almaya gittiğimde, gözlerimle yaşlarla, aldığım malzemenin "sebze soyacağı" olduğunu fark ettim. Çok zeki olduğum için çaktırmadım tabii ki müşteri hizmetlerine. GERİZEKALI MIYIM BEN?1 İşte o an, meze reyonundan 4 adet zeytinyağlı patlıcan dolması, içki reyonundan da bir şişe Martini Brut alıp evimde lüks ve şaşaa içinde oturmak aklımdan geçmedi değil. LANET OLSUN!.

Evde 2 patlıcan daha oydum. 3.'sünde yeniden, ÇAT! (GERİZEKALIYIM GALİBA BEN.) 3.'sünü bir adet meyve bıçağı, bir adet çay kaşığıyla halletmeye çalışsam da... Yalan oldu Hacüt!.. Elimdekileri doldurup tencereye koydum. Fıkır fıkır pişmekteler... Kalan 3 patlıcan da közlenmek üzere fırında. Saat 22.12.

Peki bu akşam ne mi yedim?
Hazır cacık tabii ki de.

10 yorum:

Adsız dedi ki...

Hahahaha çalışan bekardan inciler. Abisi gece yarılarına kadar yemek olayı ama bir sonraki güne sarkıtarak... peki temizlik? tuhaf bi şekilde iş çıkışı eve zinde geldiğin zamanlar oluyor ve temizlik de yapıyorsun değil mi?

Adsız dedi ki...

Yahu bosverrr hafta da bir al bir yardimci hem yemegini hem utunu hem de temizligini yapsin gitsin... Eger aliyorsan bosver bu postu...

Adsız dedi ki...

Dolmaların ağzına tabak kapattın mı bakayım? Yoksa patlıcanlı çorba yapmış olursun ona göre, dolmaların içleri dışına çıkar. Neyse, olan olmuştur artık. Afiyet olsun.

Hazır yeri gelmişken şunu da sormalıyım sana: Acaba biz okullarda türev integral vs. günlük hayatta kullanmayacağımız bilgiler yerine(mühendis değilsek tabii) yemek yapımı gibi temel yaşama becerilerini öğretsek, hayat daha bir güzel olmaz mı?

jelatin dedi ki...

Adsız1: yapıyorum vallahi. temizlik olur, yemek olur. Ve tabii ki dolma pişti, tadına bile bakmadım. bu akşam inşallah :)

Adsız2: hmmm. hayır her hafta yardımcı alıp ona ütümü, temizliğimi, çamaşırımı yaptıramam.

Adsız3: ay zaten mühendisler de günlük hayatta kullanmıyorlar ki öyle şeyleri? işte akıllarınca kendilerini üstün hissedecekler..
tabak kapatmadım. bir şey de olmadı.

Adsız dedi ki...

tabak kapatmayı hiç annem yapmazdı, ben de kapatmam bi şey de olmuyo. sırrı suyu hep azar azar eklemek, buharla pişirmekte. vee asıl yorum bırakma nedenim, çok güldüm çoook. çaykaşığı meyve bıçağında öldüm gülmekten. bi taraftanda trajikomik, bende gaza gelip yemek yapıyorum bazen tabii öncesinde market ziyareti, sebze ayıklama pişirme derken gecenin körü, annem napıyodu da her iş tıkırında gidiyodu bilmiyorum.

jelatin dedi ki...

Galiba tabak kapatma eylemi, yaprak sarması pişiriyorsan bir zorunluluk?

Adsız dedi ki...

Hayır, dolmada da bir zorunluluk. Genelde dolma senin yaptığın gibi tek kişilik pişirilmez, kazanlarda iki üç sıra olarak pişirilir. Hatta tabak yerine profesyonel çözümler bile üretilmiştir. Patlıcanları ziyan etmeme konusunda Oya Bilir'i takip etmenizi tavsiye ederim.

jelatin dedi ki...

aa o profesyonel çözümden annemde de var!.. bende yok ama.. neyse. anne olunca alırım ben de.

BU ARADA TADI NEFİS OLMUŞ CANLARIM BENİM!

deryik dedi ki...

hah onu diyecektim, böyle anlatıyosun da yani, yaptıklarının da maşallahı oluyo. "bu patlıcanları oymalıyım" az bir dürtü değil. eline sağlık.

Adsız dedi ki...

sen istanbul'da mersinish dolmalik patlican mi buldun? cok sanslisin. ben antalya'da bile bir gun olsun denk gelemedim. bir kere minicik bostan patlicanlarla denedim de sonuç: peh!

bi de biliyor musun jelatin, patlıcan dolmasını hic bilmeyenler var! gercekten. ogrenciligimde koliden çıkarttığımda bursalı bir arkadaşım "onlar ne?" demişti.

bi de ne cok adsiz okuyucun var. :)

ha bi de saçlı postundan anladım, yeni okuyucun da çok. hayır herkes seni benim gibi yillardir okuyor sanıyordum. :)

misnom